Bu atölye çalışması, öğretmenlerin bilimsel düşünceyi ve toplumsal sorumlulukları daha derinlemesine kavramalarını sağlamak amacıyla düzenlenmektedir. "Özgürleştiren Sınırlar" teması etrafında şekillenen bu iki saatlik etkinlik, bilimsel keşiflerin, etik, politik ve toplumsal sınırlar içinde nasıl geliştiğini keşfetmeye odaklanır. Bilimsel araştırmalar ve teknolojik gelişmeler çoğu zaman sınırları zorlayan yenilikler getirir. Ancak, bu sınırları anlamak ve onları aşarken karşılaşılan sorumlulukları değerlendirmek, bilimsel ilerlemenin en önemli unsurlarındandır.
Atölyenin başlangıç aşamasında, bilimdeki "sınır" kavramı katılımcılarla birlikte tartışılacaktır. Sınırlar her ne kadar kısıtlayıcı gibi görünse de, aynı zamanda yaratıcı düşünceyi teşvik eden, bilimsel keşiflere yön veren ve toplumsal fayda sağlayan bir çerçeve sunar. Bu bölümde, çeşitli görseller ve kısa videolar aracılığıyla, bilimin sınırlarını zorlayan keşifler ve teknolojilerin etkisi ele alınacaktır. Fraktal geometri gibi bilimsel kavramlar, hem sınırların hem de özgürlüğün nasıl bir arada var olabileceğini somutlaştırmak için kullanılacaktır.
Atölyenin ikinci bölümünde, katılımcılar küçük gruplara ayrılarak belirli senaryolar üzerinde çalışacaklardır. Bu senaryolar; genetik mühendislik, yapay zekâ, uzay keşfi ve çevre bilimi gibi çeşitli alanlarda sınırların nasıl özgürleştirici ya da kısıtlayıcı olabileceğini araştırmayı amaçlar. Her grup, kendilerine verilen bilimsel bir senaryoyu tartışacak ve bu senaryoda bilim insanlarının karşı karşıya olduğu sınırları değerlendirecek. Örneğin, bir deneyin etik sınırları içinde kalması gerektiğinde bilim insanlarının nasıl çözüm bulabileceği tartışılacaktır.
Son bölümde ise, gruplar bulgularını ve önerilerini paylaşarak sınırların aşılmasının bilimde ve toplumda nasıl farklı sonuçlar doğurabileceğini değerlendirecekler. Bu tartışmalar, katılımcıların bilimsel sınırlar konusunda eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine ve sınıfta nasıl özgürleştirici sınırlar yaratabileceklerini keşfetmelerine olanak tanıyacaktır.
Atölyenin amacı, öğretmenlerin bilimi sadece bir bilgi yığını olarak değil, toplumsal sorumluluklarla iç içe geçmiş bir süreç olarak görmelerine yardımcı olmaktır. Bilim ve özgürleştiren sınırlar arasındaki bu ilişki, hem bilimsel keşiflerin hem de eğitimin sınırlarını genişletmeye yönelik bir adım olacaktır.